Adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Kısa Dalga yazarı gazeteci Cengiz Erdinç, gözaltı sürecinde yaşadıklarını anlattı. Erdinç’in ilk sözü “Sırf gazetecilik yaptığı için Tolga Şardan tutuklandı. Bugün, asıl odaklanmamız gereken şey onu özgürlüğe kavuşturmak” oldu.
Kısa Dalga’nın haberine göre gece boyu avukatlara ve baro başkanlarına Ayvalık Emniyeti’nde tutulduğu bilgisi verilmeyen ve hiçbir avukatla görüştürülmeyen Erdinç’in barodan atanan bir CMK avukatı ile görüştürüldüğü ortaya çıktı. Bütün dijital eşyalarına el konulan Erdinç, arama tutanağına “Ben gazeteciyim, bu şekilde bir el koyma hukuka aykırıdır” şerhi düştüğünü anlattı.
Erdinç, yaşadıklarına ilişkin şunları söyledi:
AVUKATIMLA KONUŞMAMI KESTİLER: Dün tam saati hatırlamıyorum, saat 11.30 gibi eve geldiler. Kapıyı annem açtı. Hemen kapıdan iki kamera ile kayıt yapmaya başladılar. Açtım iki kamerayla kaydediyorlardı. ‘İçeri gelin’ dedim. Her yeri aramayla başladılar. Polislere ‘avukatımı arayacağım’ dedim. Vural Ergül ile konuşurken araya girip kestiler, telefonu elimden aldılar. Evdeki bütün dijital eşyalara el koydular. Ivır zıvır, eskiden kalan, atmaya kıyamadığım USB’ler, hard diskler dahil her şeyi aldılar. Arama bayağı uzun sürdü.
Ankara’ya götüreceklerini söylediler…: Bir ara televizyonu açtım, gözaltına alındığım haberini gördüm. Hemen kapattırdılar. Balkona bile çıkmama izin vermediler. Çıkarırken apartman kapısında kelepçe taktılar ve arabaya kadar kelepçeyle götürdüler. Önce hastaneyle götürdüler, kontrolden geçtim. Sonra Ayvalık Emniyeti’ne götürdüler. Başlangıçta bana Ankara’ya götüreceklerini söylediler. Hatta gözaltına alan polislerin içinde Ankara’dan gelen bir ekip vardı. Bütün dijitalleri o ekip aldı. Ancak akşam saat 7-8 gibi durum değişti. ‘Burada kalacaksın, SEGBİS ile ifade vereceksin’ dediler. O sırada üzerimdekileri çıkartıp tutanak tuttular.
CMK AVUKATI İLE GÖRÜŞTÜRÜLDÜM: Gece nezarethanede kalırken dışardan içinde ismimin de geçtiği bazı konuşmalar olduğunu duydum. ‘Beni mi soruyorlar’ dediğimde ‘Hayır’ dediler. Şimdi öğrendiğime göre görüşmek için gelen avukat arkadaşlara orada olmadığım, Ankara’ya götürüldüğüm söylenmiş. Gece boyu gelen avukatları bana söylemediler. Sonra ’Barodan CMK avukatı ister misin?’ diye sordular. ‘Evet’ dedim. Bir avukat geldi. ‘Bu konulara hakim değilim ama siz gazetecilik yapmışsınız’ dedi. Bu avukatın polislerin tanıdığı bir avukat olduğunu düşünüyorum. Ama herhangi bir olumsuzluk yaşamadık. Sabah SEGBİS sorguma da o avukat girdi. Savcı doğrudan adli kontrol istedi ve hakim de yurt dışına çıkış yasağı ve haftada bir gün imza atmama karar verdi.
TUTANAĞA ŞERH DÜŞTÜM : Bana suçlama konusu olarak bir kitaptan yaptığım alıntı soruldu. Savcı, bu paylaşımı bazı sitelerin haber yaptığını söyledi. Oysa ben zaten tweetimde de diyorum, ‘bu konuyu yeni yazmıyorum, daha önce de yazdım’ diye… Suçlama konusu olarak 2 tweet gösterdiler ama onlarla bağlantılı üçüncü bir tweet daha vardı, ondan hiç bahsetmemişler. Onu hatırlattım savcıya. O tweette “Çağlayan ve Bakırköy’den hiç söz etmeyen İsmail Uçar’ın dilekçesinin de bu noktada bu soruşturmalara ön almak için basına sızdırıldığını düşünüyorum. Yerel seçimler öncesi muhtemel operasyonun yıldızı kim olacak? Burada herkesin bildiği ama kimsenin sesini çıkarmadığı akçalı işler, asansör meseleleri, televizyon kanalları önlerine konduğunda Yerlikaya güzellemelerini ve o yenilen hurmaları hatırlamak gerekir” diyorum. Bunu hatırlattım savcıya, ama hiçbir şey söylemeden üzerinden geçti. Tutanağa “Atılı suçla orantısız biçimde bütün dijitallere el konulmuştur. Ben gazeteciyim, bu şekildeki bir el koyma işlemi hukuka aykırıdır. Yasal haklarım saklıdır” şeklinde bir şerh düştüm.,
‘TOLGA ŞARDAN HÂLÂ HAPİSTE’
Daha sonra bir video mesaj yayınlayan Erdinç, tutuklanan gazete Tolda Şardan’ı hatırlatarak, “Burada önemli olan şu: Evet, ben serbest bırakıldım ama gazeteci Tolga Şardan hala hapiste. Ben 4 metrekare bir yerde bunun ne olduğunu biliyorum. O, eşinden ve çocuklarından uzakta. Sadece gazetecilik yaptığı için hapiste. Bu kabul edilemez bir durum. Olmayacak bir şey bu. Muz cumhuriyeti falan değil burası. Evet, o oluyor bu oluyor ama bir gazeteciyi doğru yaptığı haber yüzünden buna rağmen yalan haber diye hapse tıkamazsınız. Olmaz, bu kabul edilebilir bir şey değil. Bu ülkenin insanları, bu ülkenin ahlakı, hukuku ne olursa olsun… Evet, hukuk ayaklar altıda, yerlerde, yargı bağımsız değil ama bu şartlarda bile kabul edilemez. O yüzden Tolga Şardan’ın tutukluğunun kaldırılması için herkesi asla pes etmemeye, mücadeleye devam etmeye davet ediyorum. Herkese teşekkür ederim, kendimi hiç yalnız hissetmedim, bunun için ayrıca teşekkür ederim” dedi. (HABER MERKEZİ)